
Bazen insanın kafası o kadar karışıyor ki, kim olduğunu unutuveriyor. Doğru birşey yaptığınızı sanarken kendinizi bir yığın yanlışın içinde buluyorsunuz. Bir anlık boşvermeniz, bütün herşeyi mahvedebiliyor, sizi kendi ırkınıza karşı silahsız bırakabiliyor. Bir de buna sonbahar faktörü eklenince insan hepten kayboluyor duygularının içinde.
Sonbaharın yüzünü iyice göstermeye başladı, özlediğim rüzgarlar sonunda sarıyor etrafımı. Yine de hüzünlenmiyor değilim biraz da... Aklıma şimdi bomboş olan sahiller, yerini yağmurlu arazilere bırakmış festivaller geliyor. Elimizde fotoğraflarla ve zihnimizin bir köşesinde anılarla yeni bir mevsimi karşılıyoruz.
Televizyonda yeni programlar, dallarda eskiyen yapraklar, bunların arasında hayatını devam ettirmeye çalışan biz. Ait olduğumuz yeri ararken daha çok kayboluyoruz sanki. Birgün mutluluktan Güneş'e dokunacakken, öbür gün kendimizi sarı yapraklarla kaplı bir parkta hıçkıra hıçkıra ağlarken buluyoruz. Hala şu şahıs ne yapmış,o neden öyle demiş, neden o kişi o kadar soğukmuş merak ediyoruz. Kendimiz mükemmelmiş gibi, başkalarında kusur buluyoruz. Bazen küçümsüyoruz, bazen gökyüzünde altın bir tahta oturtuyoruz. Yaptıklarımız o kadar doğru geliyor ki, kendimizi sorgulamıyoruz bile.
Televizyonda yeni programlar, dallarda eskiyen yapraklar, bunların arasında hayatını devam ettirmeye çalışan biz. Ait olduğumuz yeri ararken daha çok kayboluyoruz sanki. Birgün mutluluktan Güneş'e dokunacakken, öbür gün kendimizi sarı yapraklarla kaplı bir parkta hıçkıra hıçkıra ağlarken buluyoruz. Hala şu şahıs ne yapmış,o neden öyle demiş, neden o kişi o kadar soğukmuş merak ediyoruz. Kendimiz mükemmelmiş gibi, başkalarında kusur buluyoruz. Bazen küçümsüyoruz, bazen gökyüzünde altın bir tahta oturtuyoruz. Yaptıklarımız o kadar doğru geliyor ki, kendimizi sorgulamıyoruz bile.
Bugün 27 Eylül, güzel bir sonbahar günü. Yarını düşünmeden yazdığımı söyleyeceğim size, inanmayın. Yağmur damlaları vursun pencereye, bulutları özgür bırakın. Düşünceleriniz aksın avuçlarınızdan, sonuçları umursamayın. Arada bir zihninizdeki aynadan kendinize bakın. Elinize bir fincan kahve alın, ıslak sokağa bakın. Takvimlere rağmen:
"Carpe Diem..."